8 Haziran 2009 Pazartesi

3'ü 1 arada...

Yakışıklı erkeklerin muhakkak bir kusuru olur. Tanrı adaletlidir, buna inanın! Bundan bir hafta önce inanılmaz yakışıklı bir adamla tanıştım. Her zamanki gibi; ilk randevu yemek, sonraki bir davet ya da sinema, sonraki buluşma seks… Bu bir kuraldır; bir erkekle çıkmaya başladıysanız üç randevudan önce yatmayın. Eğer derdiniz sadece seks ise sakın vakit kaybetmeyin, hemen yatın.


Benim derdim bir ilişki olduğu için olayı istediğim kadar uzatabilirim. Gerçi size bir şey itiraf etmek istiyorum kaşı gözü düzgün, geniş omuzlu, uzun boylu mükemmel bir erkek bana hiçbir zaman çekici gelmemiştir. Ama kısmet işte karşıma 3’ü 1 arada çıktı.

İlk randevu harika geçti, bütün ‘first date’ kurallarını uyguladık. Tam saatinde geldi beni aldı, yemekte şarabı ben seçtim, tuvalete gitmek istediğimde ayağa kalktı hatta eşlik etmek istedi. Makul bir saatte yemekten kalktık, beni evime bıraktı. Ben apartmana girinceye kadar bekledi. Her şey mükemmeldi. Tabii cep telefonum kapalı olduğu için telesekreterimdeki mesajlar da mükemmeldi…

(Bu da bir kuraldır, cep telefonları kapalı olmalıdır ve masanın üzerinde durmamalıdır)

Dört yeni mesajınız var.

Aşk Böceği: Canım nasıl geçti? Umarım âşık olursunuz birbirinize… Gelince ara mutlaka. Yatmadım, bekliyorum. Öptüm.

Parti Kızı: Şşşş Topuklu Ayakkabı, neredesin yahu bitmedi mi yemek! Bak eğer sıkılıp erken kalkarsan, kaç gel yanıma. Gece 12’de başlıyor parti… Mucks!

Kalimero: Gelmedin mi hala? Bak sakın adamın evine falan gideyim deme, bacaklarını kırarım. Ufaklık uyudu, ben de uyumak üzereyim ama ara, bekliyorum.

Annem: Saat kaç olmuş evde yoksun kızım, gelince beni ara. Dayının basuru azmış yine… Hadi görüşürüz.

Anne ne alaka! Üst düzey yönetici olmanız 'annelik katında' hiçbir şey ifade etmiyor, emin olabilirsiniz. Telesekretere bırakılacak en son mesaj da budur herhalde… İlk Kalimero’yu arıyorum, adamın evine gitmediğimi ispatlamak için. Daha sonra Aşk Böceği’ni arıyorum. Üçüncülüğü anneme veriyorum ki partiyi kaçırayım. Parti Kızı’na da rapor verdikten sonra rahat rahat soyunup makyajımı temizliyorum. O sırada 3’ü 1 arada’dan cep telefonuma mesaj geliyor.















Mesaj: Bu gece için teşekkür ederim. Uzun zamandır bu kadar keyifli bir gece geçirmemiştim. Görüşmek üzere, iyi geceler.

O gece gelen mesaja kesinlikle cevap vermeyin. Bu da bir kuraldır, bırakın merak etsin. Sabah mesaja cevap verebilirsiniz. O da şu şekilde;
‘Günaydın. Özür dilerim dün gece uyumuşum, sabah gördüm mesajını. Ben de çok güzel vakit geçirdim, görüşmek üzere’

Gün içinde mailleşmeye başlayabilirsiniz, çok normaldir. Ama ilk onun mail atmasını bekleyin. Kendi dünyasıyla ilgili şeyleri forward edebilir size. İşte ilginç bulduğu bir video ya da bir yazı… Ortak ilgi alanlarınızı bulmaya, sizi denemeye çalışıyordur. Sakın bu tongaya düşmeyin. Tartışma ortamı yaratmayın, ne de olsa daha yeni tanışıyorsunuz. Yüzeysel cevaplar verin.

İkinci randevumuz bir sergi açılışı... Bu da önemli bir noktadır. Toplum içinde nasıl karşılandığınızı, onun ne kadar sosyal olduğunu, insanlarla samimiyet derecesini ölçersiniz. O da sizi tartar tabii, her şey karşılıklı… Arkadaşlarınızla tanıştırırsınız, onların düşüncelerini alırsınız. Bu gecenin sonunda ‘first kiss’ olabilir. Problem değil, ama nasıl öpüştüğünüz önemli. Biliyorsunuz öpüşmeden öpüşmeye fark vardır. Erkeği sakın kendinize çekerek öpüşmeyin, olayı sonuçlandırmak isteyecektir. Eğer yarım bırakırsanız, gösterip de vermeyenler kategorisine girersiniz. Erkekle aranızda iki adım mesafe bırakın ve öpüşmeyi kısa tutun. Böylece yukarıda söylediğim iki seçeneği de elemiş, üçüncü randevuyu da garantilemiş olursunuz.

Bu anlattığım bütün saçma stepleri yaptım. Ne de olsa yaş geldi geçiyor, bırakın evlenmeyi düzgün giden bir ilişkim olsun istiyorum, e haklı olarak! Neyse şu an için gözüken her şey güzel gidiyor.

Cuma öğleden sonra şöyle bir mesaj alıyorum; ‘Akşam sana bir sürprizim var’

Hemen bizim kızlara mesaj atıyorum. Onlar da heyecanlanıyorlar. Aşk Böceği (adından da anlaşıldığı üzere) aşkla ilgili hayaller kuruyor. Hatta olayı abartıp evlenirsek çok mutlu olacağımızı bile söyleme cesareti gösteriyor. Parti Kızı ‘Cuma için seks uygun bir gün’ diyor ve meşhur kahkahalarından birini patlatıyor. Kalimero ‘Bence İstanbul’un yeni açılan yazlık mekânlarından birine götürecek seni, düzgün giyin’ diye uyarıyor.

İşten biraz erken çıkmak için hızlıca hazırlanıyorum. Daha kuaföre gideceğim falan işim çok tabii… Tam o sırada Dahi odamın kapısında duruyor, hafif bir gülümsemeyle selam veriyor ve slow motion plandan çıkıyor. Benim de aklım onun peşine takılıp Jack Russel gibi peşinden zıplaya zıplaya bütün katı dolaşıyor. Şimdi giderayak bu bana yapılır mı? İçimden akla gelmeyecek bütün küfürleri etrafa saçıyorum, beğendiklerimi yerden toplayıp asansöre doğru ilerliyorum.

Cam kavanoz pandik yeme yarışmasına hoş geldiniz! Adınızı alabilir miyiz? Topuklu Ayakkabı. Yarışmaya katılma amacınız? Kaç pandikte devrilirim öğrenmek istiyorum! Zilin sesini duydunuz, dönüşünüz yok, işte yarışma başlıyor!

















Dın diye öten asansörün sesi beni kendime getiriyor. Bizim kattan bir kızla birlikte kısa gibi gözüken ama ömrümüzün en gereksiz, en saçma yolculuğu başlıyor. Kız illa konuşacak ya, asansör kurallarını yerine getirmek zorunda!

- Bugün erkenciyiz. (Suratında şirin gözükmeye çalışan gereksiz bir gülümseme ile)

Ben kibarca dönüp;
- Bu akşam bir herifle yatmayı planlıyorum. O yüzden kuaföre gitmem gerekiyor. Sanırım bütün hafta sonu sevişeceğim(İç ses)

demek istiyorum. Demiyorum tabii ki… Kibarca yapay sarışına* dönerek;

*Bu yapay sarışın planlamada çalışan peltek bir çocukla yatıyor, eminim. Çünkü bazen o da peltek peltek konuşuyor. E üzüm üzüme baka baka kararır derler.

- Evet, hafta sonunu erken getirdim. (Dış ses)

Salak salak gülümsüyor bana! Sanki çok komik bir şey söylemişim gibi… Neyse ki bu kısa gibi gözüken, ama dünyanın en uzun ve gereksiz yolculuğu son buluyor. Arabama bindiğim gibi direkt kuaföre… Oradan da eve geliyorum. Bu hazırlık aşaması kuaförde bitmiyor tabii, bilmeyen erkeklere duyurulur; kadınlar sadece kuaförle yetinmezler, evde de bütün hazırlıklar son hız devam eder! Hele ki teknolojiyi yakından takip eden arkadaşlarınız varsa…

Yeni bir yöntem bulduk. Kızlar sizin de denemenizi tavsiye ederim. Çok özel bir gece için hazırlanıyorsunuz, ama en samimi arkadaşınız yanınızda yok. Ne giyeceğinize karar veremiyorsunuz. O zaman ne duruyorsunuz açın web cam’i arkadaşınız sizi izlesin, siz de olabilme ihtimali olan her şeyi deneyin! Nasıl ama…













Bu işin de bir raconu vardır. İlk sevişme olacağı için, ne giyeceğiniz çok önemlidir. Tek parçalı şeyler amaca daha uygundur, ama dekolteye dikkat… İç çamaşırı seçimi ise size kalmış. Asil olun! Bırakın merak etsin. Ben de tam amaca uygun tek parçalı bir elbise seçtim. Şimdi işin içinde bir de sürpriz olunca çok dikkatli bir seçim yapmak zorundasınız. Elbise her yere uymalı. Ola ki şık bir restorana götürdü sizi, küçük bir dokunuşla ortama uyum sağlayabilecek bir elbiseniz olmalı üzerinizde… Mesela bir şal takarak bu havayı yakalayabilirsiniz. Bir gece kulübüne mi götürdü; şalı çıkartın hemen! Böyle gecelerde beyaz giyinmeyi de tercih edin. Hem saflığın ve temizliğin simgesi, hem de her mekâna uyum sağlayabilen bir renktir kendisi… Topuklu ayakkabı giymeyi de ihmal etmeyin tabii!




İşte sonunda hazırım. 3’ü 1 arada apartmanın kapısında beni bekliyor…

Devamı yakında…